- 30 Temmuz 2020
- Yayınlayan: Hacer
- Kategori: TYT - AYT

Mezuna kalma sorusu herkesin kafasında bir yerlerde duruyor bu günlerde. Sınav sonuçları birkaç gün önce açıklandı bildiğiniz üzere. Ve maalesef ki birçoğumuz için sınav sonucu pek de beklediğimiz gibi olmadı. Zaten konuları çıkarmışken bir de bu az konulardan eleyici soru sorulmaması öğrencilerin pek de işine yaramadı. Ne kadar sınav esnasında mutlu olsalar da hemen herkes bu düşüncede olduğu için matematiği fulleyen, TYT Türkçeyi çok iyi yapan biri bile istediği sıralamaya giremedi.
Yani sıralamalarda müthiş bir yığılma olduğu açık. Kesin derece denilen birçok öğrenci ne yazık ki beklediğinin çok altında bir sıralama elde etti. Okul sıralamalarının da bu sonuçlarla birlikte düşeceği belli, ama ne oranda bilemiyorum.
Bu beklenmedik sınav sonucunda birçok potansiyeli olan ama bu senenin mağduru öğrenci de mezuna kalıp kalmaması konusunda kararsız. Özellikle de zaten mezun senesinde olan öğrencilerin bu beklenmedik sonuçları, onları diğer öğrencilere göre daha da zor durumda bırakıyor. Peki, mezuna kalmalı mıyız, bir sene daha hazırlanmalı mıyız?
Mezuna Kalmayı Göze Almalı mıyım?
Dediğim gibi, özellikle sınava 2., 3. Kez hazırlanan öğrenciler için bu soru ayrı bir önem kazanıyor. Zaten yılların biriktirdiği psikolojik baskı, her sene biraz daha sönen heves ve hayatın gerisinde kalmışlık hissi, birçok öğrenciyi rahatsız hissettiriyor.
Böyle bir konuda da kalkıp mezuna kal ya da kalma diye sizin hayatınıza doğrudan etki edecek bir şey söyleyemem. Bu süreçte neyi düşünmeniz, kendi kafanızda neyi tartmanız konusunda yardımcı olabilirim anca.
Bu maratondan daha yeni çıkmışken bana göre yapmanız gereken ilk şey biraz dinlenmek. Biliyorum her şey iç içe girmiş durumda, tercih listesi oluşturmak, yapmak okula kayıt arasında çok kısa süreler var. Ancak böyle önemli bir konuda da ani karar vermemekte yarar var. Bu yüzden önceliğiniz biraz kafanızı toparlamak olmalı. Bu illa ki tatile çıkın, telefonu kapatın, tümüyle bunu unutun şeklinde olacak değil. Ancak en azından her yemekte ailenizle bunu konuşuyorsanız, karşılaştığınız her akraba ve arkadaşlarınızla konu sürekli buraya geliyorsa en azından birkaç günlüğüne bunu bir kenara bırakabilirsiniz. Mezuna kalıp kalmama konusunda en azından birkaç gün ertelenebilir.

Bu sırada neyi düşünelim, mezuna kalıp bir sene daha hazırlanmak ya da gelen sıralamaya göre bir tercih yapmak gibi hayatımızla ilgili bir karar dışında ne düşüneceğiz diyebilirsiniz. Haklısınız, ben de bu durumda kafamı başka bir şeyle dolduramazdım. Ancak en azından bu sürede hayattan ne istediğinizi, hedefiniz olan bölümü, ileride istediğiniz yaşam biçimini düşünün, tartın. Bu sene pek göz önüne almadığınız ama alternatif olabilecek başka meslekleri düşünün, araştırın, mezunlarına sorun ya da en azından internetten bakın.
Yani öncelikle hedefiniz şu anki durumu kurtarmaya yönelik mezuna kalıp kalmamak değil, ileriye yönelik isteğiniz olsun. Ne yapabilirsiniz, ne okumak istersiniz, bunları düşünün. Düşünmediğiniz meslekleri de düşünün, bakın. Bu süreçten sonra sıralamanızı göz önünde bulundurmaya başlayın, bu bölümleri kendi sonuçlarınızla bir yerde okuyabilir misiniz, ya da hedeflediğiniz okulu kazanabilme şansınız ne kadar?
Tabi ki bölüm- sıralama karşılaştırması yaparken bir noktayı da unutmayın: Eğer istediğiz bölümü okuyacak sıralamanız yoksa, mezuna kalıp bir sene daha hazırlanmaya yetecek gücünüz var mı? Bir sene daha sabırla çalışıp, aynı şeyleri yapabilecek misiniz? Psikolojikmen sınava hazırlanmanın ağırlığını kaldırabilecek misiniz? Bu noktada mezuna kalmış öğrencilerin işi bir tık daha zor çünkü her sene ister istemez öğrencinin şevki biraz daha kırılacaktır.
Ancak bir sene daha çalışmak yapamayacağınız, sizin potansiyeliniz olmadığı anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır. Yazının başında da dediğim gibi bu sene zaten hemen her şeyin olağanüstü şekilde yaşanıldığı bir sene oldu. Hiçbir şey planda yoktu, sınav stratejisi de maalesef ki öğrenciyi hafifletmek için yapılırken yanlış bir yol izlendi ve kolay sınavın her zaman öğrenci için zor olacağı gerçeği maalesef ki hala ciddiye alınmadı. Yani sizin istediğiniz sıralamadan çok kötü yapmanız sizin çok kötü olduğunuz anlamına gelmiyor. Dediğim gibi, çok iyi olan, neredeyse kırkta kırk yapan birçok örenci bile hak ettiği sıralamayı yakalayamadı. Bu yüzde yüz sizden kaynaklı değil, bunun farkında olun sadece.
Umarım aldığınız her karar sizin için en iyisi olur. Hepinize geçmiş olsun.