- 31 Ocak 2021
- Yayınlayan: Psk. İrem Bulut
- Kategoriler: Genel, TYT - AYT

Marshmallow Deneyi: Hazzı Erteleyebilmek
Dört yaşında olduğunuzu ve bir yetişkinin size şöyle söylediğini düşünün:
“Burada bir marshmallow var, birazdan odadan çıkacağım, eğer sana verdiğim marshmallowu ben dönene kadar yemez ve dönmemi beklersen, bir marshmallow daha kazanacaksın ve böylece iki tane olacak. Eğer o zamana kadar beklemezsen hemen şimdi, sadece bir tane alabilirsin.”
O bir tane marshmallowu hemen yer miydiniz yoksa yetişkinin odaya geri dönmesini ve sizi ikinci marshmallow ile ödüllendirmesini mi beklerdiniz?
Marshmallow deneyi olarak geçen bu deney 1960’larda psikolog Walter Mischel tarafından Stanford Üniversitesi kampüsündeki yuvadaki çocuklarla başlatılmış ve dört yaşındaki bu çocuklar liseden mezun olana kadar devam etmiştir.
Bu dört yaşındaki bir çocuğun dürtü ile kendini tutma, id ile ego, arzu ile özdenetim, anında doyum ile erteleme arasındaki sonsuz savaşın geçtiği minik dünyasında onu zorlayacak bir öneridir. Ortaya da eğlenceli görüntüler çıkar.
Dört yaşındaki çocuklardan bazıları deneyi yapanın geri dönüş süresi olan 15-20 dakika boyunca bekleyebildi ve ödül olarak iki marshmallow kazandı. Ancak bazıları ikici marshmallowu feda etmeyi göze alarak araştırmacı odadan çıkar çıkmaz, bazıları bir süre marshmallow ile bakıştıktan sonra artık zamanın geçmesi için şarkı söylemenin veya bacaklarını sallamanın fayda sağlamadığını düşününce tek marshmallowu yedi.
Devam eden yıllarda takip edilen bu çocuklar için, dürtüleriyle baş edebilme güçleri ergenlik çağına ulaştıklarında iyice görünür hale gelmişti. Marshmallowu hemen yiyen ve doyumu erteleyen çocuklar arasında, çarpıcı duygusal ve sosyal farklılıklar gözlemlendi.
Doyumu erteleyen çocuklar, sosyal açıdan daha yeterliydi, kişisel olarak etkiliydiler, kendini ortaya koyabiliyor, hayatta karşılaştıkları güçlüklerle daha iyi mücadele ediyorlardı. Mücadeleden kaçmayan ve zorluklar karşısında bile direnen bireyler olmuşlardı. Ayrıca on yıldan uzun süreden sonra bile, hedeflerine ulaşmak için hala anlık doyumu erteleyebiliyorlardı.
Marshmallowu hemen yiyen çocukların, bu niteliklerin daha azına sahip olduğu görüldü. Ergenlik çağında sosyal temastan kaçınmaya, inatçı ve kararsız davranmaya, zorluklar karşısında kolayca sinirlenmeye, stres altında hareketsizleşmeye ve çocuksulaşmaya, insanlara güvenmemeye ve “yeteri kadar almadıklarından” yakınmaya, kıskançlığa kapılmaya, tartışmalar ve kavgalar başlatmaya daha yatkın gençler olmuşlardı. Ayrıca, onca yıl sonra bile hala doyumu erteleyemiyorlardı.
Bu deney dizisi, hazzı erteleme becerisinin hayatta başarı için kritik olduğunu kanıtladı.
Ertelemenin avantaj olacağı sosyal durumların farkına varabilmek, dikkatini baştan çıkarıcı şeylere odaklanmaktan kurtarabilmek ve hedefe-iki marshmallowu- ulaşmakta gerekli sebatı gösterirken dikkatlerini, kendilerini hedeften alıkoyacak şeylerden başka yere kaydırabilmek gibi.
Ve etrafınıza bakarsanız, bunun her yerde ortaya çıktığını göreceksiniz…
Dizi izlemenin hazzını geciktirir ve ödevinizi şimdi bitirirseniz, o zaman daha fazla şey öğrenir ve daha iyi notlar alırsınız.
Marketten tatlı ve cips satın alma hazzını geciktirirseniz, eve gittiğinizde daha sağlıklı besleneceksiniz.
Antrenmanınızı erken bitirmenin memnuniyetini geciktirir ve birkaç tekrar daha koyarsanız, o zaman daha güçlü olursunuz.
Ve sayısız başka örnek…
Ancak bu deney akıllara ilginç bir soru getirdi: Bazı çocuklar doğal olarak daha fazla öz denetime sahipti ve bu nedenle mi başarılı olabildiler? Yoksa bu önemli özelliği geliştirmeyi öğrenmişler miydi?
Soru bilim dünyasında merak konusu olunca Rochester Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı deneyi kopyalayıp üzerinde düzenlemelerle tekrar uyguladı. Bu sefer marshmallowu sunmadan önce çocuklar iki gruba ayrıldı ve iki gruba farklı deneyimler yaşatıldı:
Güvenilmez deneyime maruz kalan 1. Grup: Araştırmacı çocuğa küçük bir kutu boya kalemi verdi ve daha büyüğünü getireceğine söyledi ama asla getirmedi.
Güvenilir deneyime maruz kalan 2. Grup: Araştırmacı daha iyi boya kalemleri getirileceği söyledi ve o kalemleri getirdi.
Birinci gruptaki çocukların (güvenilmez deneyime maruz kalan), araştırmacıların ikinci bir marshmallow getireceğine güvenmek için hiçbir nedenleri yoktu ve dolayısıyla ilkini yemek için uzun süre beklemediler.
İkinci gruptaki çocuklar ise (güvenilir deneyime maruz kalan), hazzı ertelemenin olumlu bir deneyim olduğu konusunda beyinlerini eğitiyorlardı. Araştırmacı söz verip sonra yerine getirdiği her durumda, çocuğun beyni iki şeyi kaydetti:
1) Memnuniyeti beklemek buna değer
2) Bekleme yeteneğim var
Sonuç olarak; ikinci grup, birinci gruptan ortalama dört kat daha uzun bekledi.
Araştırma gösterdi ki, çocuğun hazzı erteleme ve kendini kontrol etme yeteneği önceden belirlenmiş bir özellik değildi, daha çok onları çevreleyen deneyimlerden ve çevreden etkileniyorlardı.
Araştırmalardan da anlıyoruz ki; ister üniversite sınavına hazırlanırken, ister ister bir iş kurarken veya matematik çözerken; kolay olanı yapmak veya dikkat dağıtıcılara yönelmek yerine disiplinli olma ve harekete geçme becerisi, yani bir hedef uğruna hazzı erteleyebilmek oldukça önemli.
Ve en güzel yanı, bu beceriyi deneyimlerinizle geliştirebiliyorsunuz!
“Neredeyse her alanda başarı, daha zor bir şey yapmak adına daha kolay bir şeyi yapmayı (hazzı geciktirerek) görmezden gelmenizi gerektirir. Tıpkı spor salonunda kaslarımızı çalıştırabildiğimiz gibi, hazzı erteleme becerimizi eğitebilirsiniz.”
– James Clear
Deneyin güncel versiyonunu izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=QX_oy9614HQ&t=66s
Kaynaklar:
Goleman, D. (2006). Duygusal Zeka Neden IQ’dan Daha Önemlidir? (53. Baskı). (B. S. Yüksel, Çev.). İstanbul: Varlık Yayınları. (Orijinal çalışma basım tarihi 1995).
Kidd, C., Palmeri, H., & Aslin, R.N. (2013). Rational snacking: young children’s decision-making on the marshmallow task is moderated by beliefs about environmental reliability. Cognition. 126(1), 109-14. doi: 10.1016/j.cognition.2012.08.004.
Shoda, Y., Mischel, W., & Peake, P. K. (1990). Predicting adolescent cognitive and self-regulatory competencies from preschool delay of gratification: Identifying diagnostic conditions. Developmental Psychology, 26(6), 978–986. https://doi.org/10.1037/0012-1649.26.6.978