- 14 Mart 2021
- Yayınlayan: Psk. İrem Bulut
- Kategori: Genel

Beyninize İhtiyacı Olan Molayı Verin
Psikolog Scott Bea, çoğu kişinin kendini yaptığı iş ile tanımladığını ve bu nedenle aşırı çalışıp, fazla ürettiğini belirtiyor. “Bizim kültürümüzde, ‘mola’ küfürlü bir kelime gibi gelebilir.” diye ekliyor.
Peki beynimiz için durum nasıl?
Hiçbir soru çözerken tıkılıp kaldığınız, biraz ara verip dönünce kolayca çözdüğünüz oldu mu?
Beyninizin ara sıra dinlenmeye ihtiyacı vardır. Nöronlar arası sinaptik bağların kuvvetlenmesi için zamana ihtiyaç duyulur. Araştırmalara göre mola vermek ruh halini iyileştirmekte; performansı, konsantre olma ve dikkat etme becerisini artırmaktadır. Zihninize duraklama ve yenileme şansı vermezseniz, o kadar verimli çalışmaz. Ayrıca kronik stresle el ele giden tükenmişlik ve sağlık sorunları yaşama olasılığınız daha yüksek olabilir (1).
“Beynimiz herhangi bir makine gibidir: Dinlenmeye ihtiyaç duyar.” -Scott Bea
-Mola zihni açar.
2006 yılında Science dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, bazı kararları almayı bilinçdışına devretmek daha isabetli sonuçlar veriyor. Dijksterhuis ve arkadaşları, yaptığı çalışmada bunu otomobil satın alma kararı üzerinden incelediler. Katılımcılar iki gruba ayrıldı. İki grup da öncelikle tüm otomobiller hakkında bilgilendirildi. Birinci gruptan, verileri değerlendirmenin ardından en doğru seçeneğin hangisi olduğu konusunda hemen bir karar vermeleri istendi. İkinci grup ise, verileri gözden geçirdikten sonra önlerine bir yapboz koyarak otomobilden uzaklaştırıldı. Yapbozun ardından otomobiller ile ilgili hızlıca bir karar vermeleri istendi. Deney sonucunda, otomobil gündeminden kısa süreliğine uzaklaşmış olan ikinci gruptaki katılımcıların kararlarının daha isabetli olduğu saptandı (2).
Konu, başka araştırmacılar tarafından da incelenmeye devam edildi, sonucunda Bilinçdışı Düşünce Kuramı (Unconscious Thought Theory) ortaya çıktı. Araştırmalar gösterdi ki, bilinçli zihninize dinlenme fırsatı verince bilinçdışı devreye girer ve böylece yaptığınız işle ilgili derinlikli değerlendirme fırsatı bulursunuz.
-Mola bataryayı şarj eder.
Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada katılımcılar görevlerinde mola verdiklerinde yarısı doğada diğer yarısı kalabalık kent merkezinde olmak üzere yürüyüşü çıktılar. Ardından her iki gruba da dikkati toplamayı gerektiren, basamak atlayarak geriye doğru sayma görevi verildi. Deney sonunda, doğada yürüyüşe çıkan grubun kent merkezinde yürüyüşe çıkan gruba göre bu görevde daha başarılı olduğu saptandı. Aynı katılımcılar ertesi hafta tekrar laboratuvara davet edildi ve katılımcıların grupları tam tersi olacak şekilde değiştirildi. Aynı işlemi uygulayan araştırmacılar yine benzer bir sonuçla karşılaştılar. Verilen molada doğada yürüyüşe çıkan grup yine daha iyi bir performans sergilemişti. Yani performansı belirleyen gruptaki bireylerden ziyade, doğada yürüyüşe çıkmış olmaktı. Doğada vakit geçirmek odaklanma becerisini güçlendirmekteydi. (3)
Konuyu evrimsel psikoloji perspektifinden incelersek; insan türü olarak şu anda taşıdığımız özelliklerimiz, milyonlarca yıllık evrimin bir sonucudur. Homo Sapiens ve modern hayatı bu süreçte çok kısa bir evrimsel zaman diliminde ortaya çıktığı için hepimizin doğası Afrika düzlüklerindeki yaşama uyum sağlamış atalarımızın uzun yıllar boyunca yaşadıkları çevredeki olaylara verdikleri tepkilerle şekillenmiştir. Bilinçli beynimiz bu modern dünyanın farkındadır ancak bedenimiz bu hızlı zihinsel gelişime ayak uydurmakta zorlanır. Böylece ‘Fabrika Ayarları’nı arar (4).
Dolayısıyla neyi sevip neyi sevmediğimiz, neyi estetik ve rahatlatıcı bulduğumuz atalarımızın tercihleri ile paraleledir. 1994 yılında Rus sanatçılar Vitaly Komar ve Alexander Melamid Amerikalıların görsel sanatlara karşı tavrının ve tercihlerinin alındığı bir anket yaptılar. Daha sonra bu bulguları alıp en çok tercih edilen özellikleri America’s Most Wanted (Amerika’nın En Çok İsteneni) isimli tek bir manzara tablosunun içine yerleştirdiler (tabloyu buradan görebilirsiniz). Komar ve Melamid, aynı anketi yaptıkları diğer dokuz ülkede de (Rusya, Ukrayna, Fransa, Finlandiya, Danimarka, İzlanda, Türkiye, Kenya ve Çin) benzer sonuçlar aldılar. Yapılan diğer dokuz tablo ile Amerika’nın En Çok İstenen tablosu arasında çarpıcı benzerlikler vardı. En çok istenen tabloların tamamında su, kolayca tırmanılan bir ağaç, mutlu insanlar ve büyük memeli hayvanların yer aldığı savanalar vardı (5). Modern dünyaya ait akıllı telefonlar, elektrik direkleri, yüzlerce katlı gökdelenler yoktu.
“Dikkat için gerekli kaynak kısıtlıdır ve korunması icap eder.” (6)
Kalabalık caddede yürümek kişinin dikkatini oldukça vermesi gereken bir durumdur. Karşıdan gelen insanlara çarpmadan ilerleyebilmek amacıyla verilen kararlar, ezilmeden karşıya geçmek için caddeye adım atma anı… Tam elli dakika boyunca dikkatini bu uyaran bombardımanına vermiş kişinin dikkat kapasitesi de düşmüş olur.
Doğa yürüyüşünde kişilerin karşılaştığı uyaranlar ise günbatımı, yeşilin onlarca tonu gibi rahatlatıcı uyaranlardır. Dikkatinizi her an aktif tutmanızı gerektirecek tehlikeler içermez. Bu uyaranlar, ‘odaklanma mekanizmalarına tazelenme şansı vererek kişinin dikkatini nazikçe uyandırır.’ Katılımcıların doğada elli dakikalık yürüyüşün ardından etkili bir şekilde odaklanabilmelerini sağlayan, bu yenilenme deneyimidir.
Literatüre Dikkat Yenileme Kuramı olarak geçen bu kavrama göre, dikkatimizi yönlendirme yetimizi yenileyebiliriz, bunun için biraz ara verip bu yetiyi dinlendirmemiz gerekir. Dr. Bea, “Beynimiz sünger gibidir” der. “Sadece doygunluğa ulaşmadan önce bu kadar çok bilgiyi emebilir, sonra biraz kuruması gerekir.”
-Boş bataryayla zaten yol alamazsınız.
Günün sonunda çalışmanızı bir yerde sonlandırın. Çalışıp bir konuda ustalaşmak için çaba göstermek kas geliştirmeye benzer. Düzenli olarak çalıştırılmalıdır ve kendini onarması için dinlenmesi gerekir.
Gün boyunca dikkatinizi verdiğiniz işler üzerinde çalıştıktan sonra dikkat kapasitenizi tüketmiş olursunuz, bu da akşam olduğunda etkili bir şekilde çalışabilmenizi oldukça güç kılar. Akşam vakitlerinizi daha ziyade düşük enerjiyle ve dikkatle yapabileceğiniz işlere ayırabilirsiniz.
“Birey, önüne koyduğu hedeflerle ilgili belli bir plana bağlı kaldığında yalnızca bu hedefe daha kolay ulaşmakla kalmaz, başka uğraşlara bilişsel kaynak ayırma imkanına da kavuşur.” (6)
Cal Newport’un deyimiyle; çalışıyorsanız sıkı çalışın, bittiyse de bitti deyin.
Kaynakça
(1) Mental Health. (22 Haziran 2020). Why downtime is essential for brain health. [Blog gönderisi].
(2) Dijksterhuis, A., Bos, M. W., Nordgren, L. F., & Baaren, R. B. (2006). On making the rigth choice: the deliberatin-without-attention effect. Science, 311(5763), 1005-1007. doi: 10.1126/science.1121629
(3) Berman, M. G., Jonides, J., & Kaplan, S. (2008). The cognitive benefits of interaction with nature. Psychological Science, 19(12), 1207-1212. doi: 10.1111/j.1467-9280.2008.02225.x
(4) TEDx Talks. (22 Mart 2018). İnsanın fabrika ayarları | sinan canan| TEDxAnkara. [Video dosyası]. Erişim adresi https://www.youtube.com/watch?v=VkseAGeMpuQ
(5) Orians, G. H. (2017). Yılanlar, gündoğumları ve shakespeare. (A. Babacan, Çev.). İstanbul: Metis Yayıncılık. (Orijinal çalışma basım tarihi 2014).
(6) Newport, C. (2020). Pürdikkat-odaklanma becerisini nasıl yitirdik, nasıl geri kazanabiliriz? (5.baskı). (O. Öztürk, Çev.). İstanbul: Metropolis Yayıncılık. (Orijinal çalışma basım tarihi 2016).